ABD’de krizin aynası

26 Ağustos 2008 Salı

ABD ekonomisinin, özel olarak da finans sektörünün nasıl bir krizle karşı karşıya
olduğunun en belirgin göstergesi, şirketlerin piyasa değerindeki çöküşte izlenebilir. Dev şirketlerin borsa değerleri birkaç yıllık bir zaman diliminde hızla eridi. Bu sürecin devam edeceği de çok açık.
ABD’de 5 milyar doları aşan borsa değerine sahip şirketler ‘büyük şirket’ kategorisine girer. Örneğin borsa değeri 50 milyar dolar gibi bir değerden bahsedilen şirket ise ‘dev şirket’ sınıfına girmektedir. Microsoft ise 250 milyar dolarlık borsa değeri ile ‘süper dev’ sınıfındadır.
Finans sektörü ve içinde yer alan bir zamanların parlak yatırım bankalarının ‘dev şirket’ yaldızları dökülmeye başladı. Şimdi hayatta kalma çabası içindeler.
İlk ‘kurban’ Bear Stearns olmuştu. Birkaç yıl öncesinde 170 dolardan işlem gören hisseleri, Fed rehberliğinde JP Morgan tarafından hisseleri 10 dolara satın alınarak ‘yüzdürme’ operasyonu yapılmıştı. Diğer finansal kuruluşlar, çeşitli sermaye destekleri alırken, mevcut zararları da ‘ölçülü ve kademeli’ olarak bilançolarında resmi hale getirdiler. Hâlâ da devam ediyorlar.
Asıl büyük kayıp bankalarda. Citigroup’un borsa değeri, 2007 Temmuz ayında 252 milyar dolar iken bugün kabaca 100 milyar dolara gerilemiş durumda. Aynı biçimde, AIG, Bank of America, Wachovia’nın borsa değerlerinde, son bir yılda çok sert düşüşlere tanık olundu. Yatırım bankalarından Lehman, Merrill Lynch, Morgan Stanley hisseleri son birbuçuk yılda kabaca yüzde 60 ila 80 değer kaybetti. Lehman, ABD’nin en büyük 500 firması içinde (S&P), 89. sıradan 246. sıraya geriledi. Borsa değeri ise 9.5 milyar dolara geriledi. Geçtiğimiz yıl bu sıralarda borsa değeri 72 milyar dolar olan Merrill Lynch’in bugünkü borsa değeri ise 24 milyar dolara gerilemiş durumda.
Fed’in çabası finansal istikrarı olabildiğince koruyarak ‘yumuşak iniş’ olduğu için, para politikasının odağı da buraya kaymıştı.
Fed’in faiz indirimleri yaptığı dönemde, Prof. Charles Wyplosz ; “Bankacılık sorunu cerrahi tedaviyi gerektiriyor, faiz yardımı değil. Şurası kesin, cerrahi müdahale banka batışıyla sonuçlanacak. ‘Ağrıkesiciyle’ uğraşma zamanı, öncesinde değil sonrasında olacak. Şimdi, Fed, hesaplaşma gününü geciktiriyor; bu süreçte, ABD’nin sorunları ihraç ediliyor, istenerek ya da değil dolar zayıflıyor” diyordu.
Finansal kuruluşlar hâlâ bu dalgayı atlatabilmiş değiller. Bir zamanlar Türk bankalarının yaşadığı sorunları şimdi ABD’li finans kuruluşları yaşıyor. Örneğin bir bankanın diğer bir bankaya olan kredi olanağını (line) kapattığı dedikodusu şimdi Wall Street’te yankılanırken, Fed bunu soruşturuyor. Bugünlerde ‘yangına körük’ bir niteliği daha da ortaya çıkan ama işin doğasında olan bir başka olgu da; yatırım bankalarının raporları. Yatırım bankalarının analistleri, işin doğası gereği yatırımcı müşterilerine yönelik olarak sektörel analizler ile şirket analizlerini rapor halinde yayımlıyorlar. Bu raporlarda, borsalarda kote olan diğer finansal kuruluşlar ya da bankalar hakkında da, gelir ve kâr tahminlerini açıklıyorlar. Örneğin Citigroup analisti, son raporunda Lehman, Goldman Sachs ve Morgan Stanley’in ellerinde bulunan mortgage varlıkları nedeniyle bir az daha zarar yazabileceklerini tahmin ediyordu. Diğer yatırım bankalarının analistleri de, ‘diğerleri’ hakkındaki tahminlerini yayımlıyorlar. Bu raporlar, herhangi bir krizin olmadığı anlarda yatırımcılara bilgi aktarmaya yönelik bir içerik taşıyor. Katma değerli bir hizmet niteliği var. Ancak bugünkü kriz ortamında daha fazla izleyiciyi topladığını, daha fazla yankı yarattığını, hâttâ ‘yakıcı etkilerinin’ olduğunu tahmin etmek de zor olmasa gerek.

0 yorum: to “ ABD’de krizin aynası so far...